Öğrenme kavramının en yalın tanımı “Yaşantı sonucu oluşan davranış değişikliği” olarak ifade edilebilir. Çocuk doğduğu andan itibaren çevresi ile etkileşimi sonucunda hayat hakkında pek çok bilgiyi öğrenir. Çocuk öğrenmeye meraklıdır. Her şeyi ellemek, tatmak, görmek, işitmek, koklamak ister. Çevresiyle etkileşimi ne kadar zengin olursa o derecede yaşantı kazanmış olur. Yani çocuk fiziksel olarak aktif olduğu, denediği ve keşfettiği zaman öğrenir. Yaşayarak öğrendiğimiz deneyimlerimizi de unutmamız zor olur.
Çok klasik bir örnek olacak ama biraz eskiye gidelim. Sobalı evleri düşünelim. Yeni yeni yürümeye başlayan çocuk sobanın etrafına geldiğinde büyükleri “CISS çok sıcak CISS” der ve sobanın etrafından bebeği uzaklaştırır. Ama çocuk meraklıdır ve tekrar tekrar sobanın etrafına gider. Her defasında “CISSS” uyarısını duysa bile bir deneyim kazanmamıştır. Ta ki birgün kimse farketmeden sobaya dokunur ve canı yanar. Artık çocuk sobayı gördüğünde parmağıyla işaret ederek “CISS” demeye başlar. Kısacası bin nasihatten bir musibet yeğdir.
Öğrenmenin gerçeklemesi için gereken davranışlarda meydana gelen kalıcı değişiklikler, daha çok yaşayarak, bütün duyuların harekete geçmesiyle öğrenilen bilgilerle sağlanır. Yaşanmadan ya da deneyimlemeden öğretilmeye çalışan bilgiler asla kalıcı olamaz. Öğrenmede duyu organlarının rolü büyüktür. Yapılan bir araştırmaya göre, insanlar okuduklarının yüzde 10’unu, işittiklerinin yüzde 26’sını, gördüklerinin yüzde 36’sını ve yaşadıklarının yüzde 90’ını unutmuyor.
Hemen hemen her şeyi yaşayarak öğrenen çocuk, okula başladığında da bilgileri deneyimleyerek öğrenmesi gerekir. Bu sebeple eğitim ortamları, bireylerin öğrenme ortamıyla daha fazla etkileşimde bulunmalarına, dolayısıyla zengin öğrenme yaşantıları geçirmelerine olanak sağlayacak şekilde düzenlenmelidir. Böylece bireyler, daha önceki öğrendiklerini sınama, yanlışlarını düzeltme ve hatta önceki bilgilerinden vazgeçerek yerine yenilerini koyma fırsatı elde ederler (Yaşar, 1998).
Eğitim ortamında hedef, öğrenenin bilgiyi temelden kurmasıdır. Öğrenenler sınıfa yaşantılarıyla gelirler ve öğrenmeye etkin katılarak bilgiyi zihinsel olarak yapılandırırlar. Bu bağlamda öğrenenler kendi düşünce ve yorumlarını geliştirirler. Öğrenme aktarılan belirli bir bilgi kümesini almayı değil, öğrenenlerin etkili düşünme, usa vurma, sorun çözme ve öğrenme becerilerini kazanmasını içerir (Alkan ve diğerleri, 1995).
Öğrencinin öğrenmesine rehber olan öğretmenlerin bireysel farklılıkları dikkate alması, açık fikirli olması ve kendini sürekli yenilemesi gerekmektedir.
Öğretmen; bireye uygun etkinlikler yaratma, öğrenenlerin hem birbirleri ile hem de kendisi ile ilişki kurmalarını cesaretlendirme, işbirliğini teşvik etme, öğrenenlerin fikir ve sorularını açıkça ifade edecekleri ortamları oluşturma gibi rolleri yerine getirmek durumundadır. Öğretmen, öğrenenlerin bireysel farklılıklarına uygun seçenekler sunar, yönergeler verir, her öğrenenin kendi kararını kendisinin oluşturmasına yardımcı olur. Bu noktada öğretmen- yol gösterici ve rehberdir. Öğretmenler, problemi öğrenenler için çözmek yerine öğrencinin çözümlemesi için ortam hazırlarlar. Öğretmen düşündürücü sorular sorarak öğrenenleri araştırmaya ve problem çözmeye teşvik eder. Öğretmen, öğrenene soru sorar ama neyi ya da nasıl düşüneceğini söylemez. Öğretmen kuzey yıldızı gibidir, öğrencinin nereye gideceğini söylemez fakat yolunu bulmasına yardımcı olur. (Brooks ve Brooks, 1999).
YAŞAYARAK ÖĞRENME
Bir çocuk kınanırsa her zaman
O da yapamaz başkalarını ayıplamadan
Ve düşmanlık görürse durmadan
Kaçamaz hiçbir zaman kavgadan
Onunla edilirse alay
Utancı öğrenir en kolay,
Ve utançla yaşarsa eğer
Suçlamayı kendisine iş eder
Hoşgörü esirgenmezse ondan
Sabrı da öğrenir bir yandan
Ve verilirse ona cesaret
Nedir, Öğrenir kendine güvenmek.
Övgüyle ödüle layık görülürse çocuk
Hep almayı değil vermeyi de öğrenir çabuk.
Ve güven duyulmuşsa kendisine
O da kulak verecektir dostluğun sesine
Bir çocuk başkalarından görürse beğeni
Bilir kendisinin de sevmesi gerektiğini.
Ve ilgi, dostluk görürse eğer
Sevgiyi sevgiyle yürekten sezer.
Sevgiyi bulunca kucak dolusu
Dünya ile arkadaşlık kurmakta
Kalmaz korkusu…
Dorothy Law Nolte
Esra KIRMIZI
Sınıf Öğretmeni
Kaynak: http://talimterbiye.mebnet.net/ogrenci%20merkezli%20egitim/yapilandirmaciogrenme.pdf