İkinci ve üçüncü sınıfı her okuttuğumda velilerimin şu sorusu ile karşılaşırım. Öğretmenim geçen yıl abaküs ve çubuk ile işlem yapıyorlardı. Bu yıl parmakla. Ne zaman parmakla hesaplamayı bırakacaklar?
Karşılaştığım bir diğer soru ise çarpım tablosunu nasıl ezberleyecek? Yöntemini anlatınca bu sefer de hep parmakla mı yapacaklar? Ben de onlara çocukların ellerini aktif kullanmasının öneminden bahsederim. İlkokulda öğretmenimiz parmakla hesaplamamızı istemezdi. Ben de siyah önlüğümün cebine elimi sokar parmakla hesap yapardım. Sonra tahtaya işlem sonucunu yazardım.
Öğretmen olduktan sonra öğrencilerimin parmaklarıyla hesap yapmasına izin verdim. Gördüm ki tahtada parmakla hesaplayarak işlem yapan çocuk mutlu, başarmanın hazzını yaşıyor. En önemlisi zihinden yapmaya zorlanmadığı için matematiği seviyor.
Bize çarpım tablosunu ezberletmişlerdi. Babam 6 kere 9 kaç eder diye sorduğunda düşünür ve altılar çarpım tablosunu içimden sayar tam 9’a geldiğimde 54 derdim. Çarpım tablosu ezberlemek bir kabus olmuştu. Ritmik saymaları öğrenen bir çocuk için parmakla çarpma işlemi yapmak çok kolaydır. 2 kere 5 işlemi için parmağını 2 yapıp 5’er saydığında 10 sonucuna çabucak ulaşır. Bazı öğretmenler çocuklara hâlâ parmakla hesap yapıyor diye kızarlar oysa araştırmacılar da parmaklarını iyi kullanabilen öğrencilerin ikinci sınıfta sayı karşılaştırma ve tahmin etme konularında daha yüksek notlar aldıklarını bulmuştur. Üniversite öğrencilerinin bile parmak algısından hareketle matematik notlarını tahmin etmek mümkündür. (Araştırmacılar çocukların parmaklarıyla ilgili farkındalık düzeylerini ölçmek için, onlara göstermeden bir parmaklarına dokunduktan sonra hangi parmaklarına dokunulduğunu söylemelerini istiyorlar.)
Yapılan yeni bir beyin araştırmasına göre öğrencilerin sayı sayarken parmaklarını kullanmalarına izin verilmemesi onların matematiksel gelişimini durdurmaya benziyor. Parmaklar muhtemelen en faydalı görsel yardımcılarımızdır, beynimizdeki parmak alanı yetişkinliğimize kadar aktiftir. Piyanistlerin ve diğer müzisyenlerin, herhangi bir müzikal enstrüman çalmayan kimselere göre matematiği daha iyi anlamalarının sebebi bile parmak algısı olabilir. Öğretmenler daha küçük yaştaki öğrencilerin parmak kullanımını övüp heveslendirirken daha büyük yaştaki öğrencilerinin de parmak sayma ve kullanma yoluyla beyin kapasitelerini artırmasını sağlamalı.
Görsel matematik bütün öğrenciler üzerinde etkili. Birkaç yıl önce Howard Gardner, insanların görsel, kinestetik ya da mantıksal yaklaşımlarla öğrenebileceğini öne sürdü. Araştırmacılar Ilaria Berteletti ve James R. Booth, beynin “somatosensoriyal parmak alanı” olarak bilinen ve parmakların algılanmasıyla temsil edilmesine ayrılmış özel bir bölgesini analiz ederek bir araştırma yayınladılar.
Buna göre, parmaklarımızı hesaplama yapmak için kullanmadığımız zaman bile onların beynimizde bir temsilini görüyoruz. Araştırmacılar, sekiz ile on üç yaşları arasında çocuklara, karmaşık çıkarma problemleri verdiklerinde, öğrenciler parmaklarını kullanmasalar bile beyinlerindeki somatosensoriyal alanının aydınlandığını buldular. Araştırmalarına göre bu parmak temsili alanı, aynı zamanda daha büyük sayılar ve daha fazla işlem gerektiren daha da karmaşık problemlerde de aydınlanmıştı.
Değerli veliler, çocuklar, Aktif Eller-Akıl-Kalp kuralına göre öğrenir. Yani, eğer yapıp-ediyorsa, bir şeylere dokunuyorsa, açıp-bozup-tekrar takıyorsa, kısacası ellerini ve vücudunu aktif olarak kullanıyorsa, farklı, eğlenceli deneyimler yaşıyor ve bundan keyif alıyorsa, aklını kullanmaya ihtiyaç duyup kullanıyorsa gerçekten öğrenir. Öğrendiği bu bilgiler kalıcı olur. Kolayca silinip gitmez.
Zehra GÜÇLÜ
Sınıf Öğretmeni