İçinde
bulunduğumuz dönem bizi evlerimize hapsetmiş ve hiçbir şey yapamıyormuş gibi
hissettiriyor. Bu sürecin ne kadar süreceği ile ilgili bilinmezlik ise
hepimizde kaygı yaratıyor. Hele de evimizde yaşamımıza eşlik eden tatlı, minik
yol arkadaşlarımız, çocuklarımız varsa.
Hayatımız bir
anda bu kadar değişmişken, bu süreci çocuklarımızla birlikte en sağlıklı
biçimde nasıl atlatabiliriz?
Corona günlerinde hepimiz
evdeyiz. Ekoloji derslerimizi de ev
duvarlarının arasına hapsettik mecburen. Peki ne yapabiliriz diye bir düşünce
aldı bizi. Evde en basit şekilde yetiştirebileceğimiz, döngülerine dahil
olabileceğimiz canlılar neler olabilirdi?
Biz çocuklarımızla turşu yaparak
başladık. Ekmekle devam ettik. Şimdi ise
kendi maya mantarlarımızı yetiştirmeye uğraşıyoruz. Sizler de kendi
ürünlerinizi evde yapabilirsiniz. Kısaca size yaptıklarımızı anlatayım.
Maya mantarları evde kolaylıkla
üretebileceğimiz mantarlar. Nedir maya mantarı? Bildiğiniz fermante ürünlerin
fermante olmasını sağlayan mantarlar. Laktik asit ve etil alkol
fermantasyonları evde kolaylıkla gerçekleştirebileceğiniz işlemler.
Çocuklarınızla turşu
yapabilirsiniz örneğin. Turşu bir laktik asit fermantasyonu ürünüdür. Bir
litrelik bir kavanoza sebzeler, iki-üç çorba kaşığı kaya tuzu, beş-on adet
nohut, biraz şeker ya da bal, bir çay bardağı sirke, bir çay bardağı limon suyu
koyun ve kalanını içme suyuyla doldurun. Kavanozu kapatıp, on beş gün
bekledikten sonra turşunuz hazır olacaktır. Çocuklar turşuyu hazırlamaya ve
daha sonrasında yemeye bayılıyorlar. Yapmanız gereken tek şey onlara hangi
sebzeleri turşuya eklemek istediklerini sormak.
Sert sebzeler olursa daha iyi sonuç alırsınız.
Bir
süredir evdeyiz… En çok özlediğimiz şeydi aslında, Ev! Sevdiklerimizle daha
uzun zamanlar geçirmenin hayaliydi bu vakitler, ancak biraz korku filmi tadında
oldu kabul ediyorum…
“Gerçeküstücüler”in oyunu mu yoksa gerçekten de “biz büyüdük ve kirlendi dünya” mı bilemiyorum; şu ara sağlıklı olma halini korumak için en iyisi “evde” olmak. Korkuyu yenmenin en güzel yöntemlerinden biri ise sanat 😊
Ne diyorduk; eve kapandık diye sanat damarlarımızı koparmaya gerek yok; Mahmut Hoca’nın da dediği gibi okul her yerdir… 😃
Yaklaşık
15 gündür telefonumda ve web tarayıcımın sık kullanılanlarında olan bu
uygulamalar keyifli zaman geçirmeme vesile oluyor gidemediğim ve göremediğim
müzeleri, galerileri ve eserleri bu sayede gezmiş, görmüş ve dokunmuş oluyorum.
Öyleyse
evde; çoluk çocuk, eş dost sanattan konuşmak isteyenler toplaşın telefonumdaki
bazı siteleri/uygulamaları sizlerle paylaşacağım;
Bu uygulamaları ister yalnız gezin, isterseniz kol kola ailecek şöyle bir turlayın derim.
Ülkeyi ve tüm dünyayı kasıp kavuran pandemi nedeniyle kendimizi tecrit ediyoruz ve biz, eğitimciler olarak bununla başa çıkmak durumundayız. Bu nedenle bizim için, aslında hepimiz için çok yeni olan bir yolculuğa çıktık: Uzaktan eğitim.
Kafamızda oturmayan bir sürü soru
işareti… ‘’Nasıl öğreteceğiz?’’, ‘’Acaba hedef kitlem anlatmak istediğimi
anlayabiliyor mu?, ‘’Paylaşmak istediğim bilgiler ne kadar kalıcı olacak?’’,
‘’Bir webcam ve bir mikrofon yardımıyla bir sınıf ortamı oluşturabilir miyim?’’
ve daha da önemlisi; ‘’İnsan olduğumu unutmam değil mi?’’
Merhaba,
Ülkeyi ve tüm dünyayı kasıp kavuran pandemi nedeniyle kendimizi tecrit ediyoruz ve biz anne, babalar olarak çocuklarımız ve kendimiz için bununla başa çıkmak durumundayız. Bu nedenle yepyeni bir süreçten geçiyoruz: Evde eğitim.
Kafamızda oturmayan bir sürü soru
işareti…: ‘’Çocuğumuzun eğitim hakkını nasıl koruyacağız?’’, ‘’Çocuğumuzun
eğitimi devam edecek ama nasıl?’’, ‘’Öğretmenini dikkatli bir biçimde
dinleyebiliyor mu?’’, ‘’Okula giderken evde çalışmalarını yapması için o kadar
uğraşıyorduk, şimdi birebir kaldık, nasıl olacak bu iş?’’ ve daha da önemlisi;
‘’Çocuğumuz bu günleri unutacak mı?’’, ‘’Hayatı boyunca bu günleri nasıl
hatırlayacak?’’
Dünyayı etkisi altına alan korona virüs önlemleri
kapsamında, 2 haftalık bir ara veriyoruz diye başlayan ve Milli eğitim bakanı
sayın Ziya Selçuk’un açıklamasıyla 30 Nisan’a uzatılan süreçte bu duruma
hiçbirimiz şaşırmamıştık, zira virüs tüm hızıyla yayılmaya devam ediyordu; bu
uzatmayı bekliyorduk ama bir şey için hiçbirimiz tam olarak hazır değildik:
Uzaktan Eğitim.
Belki bir çoğumuz bir webinara katılmıştı ya da konferans görüşmesi yapmış hatta bir eğitimi online bir ortamda dinlemişti; ama pek çoğumuz olağan derslerimizin akışında böyle bir ara vermeyi beklemiyorduk ve itiraf edelim, hazır değildik. Teknolojik altyapı, dersler nerede ne zaman yapılacak gibi teknik detaylardan bahsetmiyorum tabii ki; bahsettiğim ve hazır olmadığımız şey aslında kendimizi perşembe günü okuldan normal bir şekilde eve gidip, bir anda tüm bu meselelerin içinde bulmuş olmamız.
Her şey çok hızlı gelişti ve bir anda hepimiz evde
hapsolmuş, çocuklarımıza nasıl ulaşacağımızı düşünmeye başlamıştık. Saatler
süren konferans görüşmeleri, telefon görüşmeleri ve araştırmalarla tam 1 hafta
içinde uzaktan eğitim programları tasarlamıştık.