Ebeveynlerin Fark Etmeden Yaptıkları 7 Hata

Bu yedi maddeyi iyi okumanızı öneriyoruz. Her ne kadar davranışlarımıza dikkat etsek de bazen işte biz de hata yapıyoruz ve aşağıdaki örnekler de onu gösteriyor. Bu davranışlarla farkında olmadan kötü örnek oluyoruz.

1.TUTARSIZLIKtuttur
Daha dün oyuncak aldığınız çocuğunuza bugün evden çıkarken alışveriş merkezine gittiğinizde bir şey almayacağınızı söylediniz. Alışveriş merkezine gittiğinizde çocuğunuz her gördüğü şeyi istemeye başladı, siz ‘hayır’ dedikçe o ağladı, kendisini yerden yere attı, size vurdu hatta sizi sevmediğini kötü bir anne olduğunuzu herkesin içinde haykırdı. Siz de ‘peki ama bu seferlik, al, al da sus, amann peki peki’ gibi cümleler söyleyip istediği bir şeyi aldınız. İşte o anda çocuğunuza ‘Devamlı ister, ağlar, tutturup onu sevmediğimi söylersem, vurursam annemi bıktırırsam ona istediğimi aldırırım’ı yaşayarak öğrettiniz. Okumaya devam et “Ebeveynlerin Fark Etmeden Yaptıkları 7 Hata”

Share

Çocukların Sorumluluk Kavramını Öğrenmesi için Küçük İpuçları…

Sorumluluk nedir? Kişinin kendine ve başkalarına karşı yerine getirmesi gereken yükümlülüklerini, zamanında yerine getirmesi bilincidir. Çok küçük yaştan itibaren öğrenilen ve gelişen bir beceridir.

sorumluluk (3)Acaba nasıl sorumluluk sahibi bireyler yetiştirebiliriz?

Öncelikle okul öncesi dönemde küçük ipuçları ile önemli davranış kazanımları ya da davranış değişiklikleri yaratabiliriz.

Peki nasıl? Okumaya devam et “Çocukların Sorumluluk Kavramını Öğrenmesi için Küçük İpuçları…”

Share

Kardeşim doğdu !!!!!!

kardes_kiskancligiKıskançlık, kızgınlık sonucu oluşan, insanlara yönelik bir içerleme tutumu olarak tanımlanabilir. Beklenen ilgi, sevgi ve şefkat eksikliğine verilen bir yanıttır. Kıskançlığı oluşturan ortam çoğu kez toplumsal içerikli olup, özellikle çocuğun sevdiği kişileri kapsar.

Kıskançlık doğal bir duygudur, sevilen birinin başkası ile paylaşılmasına katlanamamaktır. Bazı araştırmalara göre kıskançlığın içgüdüsel, yani doğuştan getirdiğimiz genlerimize şifrelenmiş olduğu ileri sürülmektedir. Yaşamın her döneminde görülebilen bu duygu çocuklukta biraz daha yoğun yaşanabilir. Bu duyguyla ilk tanışma, bazı gelişim kuramcılarına göre iki yaş civarında babanın çocuk tarafından tanınmasıyla anneyi paylaşamama üzerine başlar. Bu gelişim evresinin üzerine aileye yeni katılan bir kardeşin dünyaya gelmesiyle ilk çocukta bir takım duygu ve davranış bozuklukları gözlemlenebilir. E ne de olsa kardeş kardeşin kumasıdır… Okumaya devam et “Kardeşim doğdu !!!!!!”

Share

Neden Yalan Söylüyor? Niçin Çalıyor?

YALAN SÖYLEME

Unsincere child with long nose

İnsanların üç farklı dünyası vardır: Uyku ve rüya dünyası, hayal dünyası, gerçek dünya. Sağlıklı bir yetişkinde bu üç dünya birbirinden net çizgilerle ayrılmıştır yani hiçbir sağlıklı yetişkin hayal kurduğu şeyi gerçekmiş gibi anlatmaz. Oysa ilk 7 yaş döneminde çocuklar bu üç dünyayı birbirinden ayırt edemez. Onlar için hayal dünyası tıpkı gerçek dünya gibidir. Yalan söylemek insanların korkularının ve kaygılarının ürünüdür, bir hatayı gizlemek amacıyla gerçeğe uygun olmayan girişimde bulunmaktır. Çocukların yalanları yetişkinlerin yalanlarının yanında masum kalır; çünkü onların yalanları aldatma amacı gütmez. 7 yaş öncesinde söylediği gerçekdışı sözler ve olaylara yalan damgası vurmak doğru değildir. 3-4 yaş çocuğunun inanılmayacak öyküler uydurması ve hayali arkadaşlarının olması doğaldır ve gelişim özelliklerinin yolunda gittiğini gösterir. Çocuk hayal gücü geniş olduğu sürece başarılıdır. Çocuk Okumaya devam et “Neden Yalan Söylüyor? Niçin Çalıyor?”

Share

Sınır Belirleme… Keşfetme… Öğrenme…

baymyo_20150505_231722_68ae78c9e56f406fÇocuklar, kendilerinden ne beklendiğini, kontrolün kimde olduğunu, ne kadar ileri gidebileceklerini ve çok ileri gittiklerinde nelerle karşılaşacaklarını bilmek isterler. Sınırlar, çocukların kendilerini ve dünyalarını anlamalarına yardımcı olarak, onlara önemli bir keşif ve öğrenme ortamı sağlar. Sınırlar, bu öğrenme ve keşfetme sürecinde çok önemli bir role sahiptir fakat anne babaların öğretmeye çalıştıkları dersler, gönderilen sinyaller çok net olmadığı zaman sınırlar kolayca yıkılabilir.

Çocuklar neden sınırlara ihtiyaç duyarlar? Okumaya devam et “Sınır Belirleme… Keşfetme… Öğrenme…”

Share

Sizin Anne-Baba Tutumunuz Hangisi?

aÇocuğun psikolojik ve sosyal gelişiminde anne-baba tutumlarının etkisi büyüktür. Kişilik gelişimi her ne kadar insanın yaşamı boyunca süregelse de kişilik gelişiminin temelinin çocukluk döneminde atıldığı gerçeği geçerliliğini korumaktadır. Anne-babanın ve ailenin diğer bireylerinin çocukla olan etkileşimi, çocuğun aile ve sosyal hayat içindeki rolünü ve yerini belirlemektedir; çünkü bu yaklaşım ve etkileşim çocuğun ileride nasıl bir birey olacağını etkilemektedir.

Okumaya devam et “Sizin Anne-Baba Tutumunuz Hangisi?”

Share

Kimse Benimle Konuşmuyor!

page_babanin-yalnizca-adi-var-babalarin-yuzde-97si-yemek-yapmiyor-yuzde-72si-cocuklariyla-oyun-oynamiyor_410463053Genelde aileler çocukların konuşmayı çok sevdiklerini, çok soru sorduklarını söylerler. Evet onların anlatacak çok şeyleri vardır fakat anne – babaların da günümüz şartlarında onları dinleyecek zamanları biraz azdır. Yoğun tempoda çalışan anne – babalar ya yakınlarına ya da yabancı bakıcılara çocuklarını teslim ederek gerekli desteği verdiklerini düşünürler. Bu süreç içerisinde çocuk genellikle yalnız oyun oynar ya da televizyonda izlediği çizgi filmlerde konuşmaları dinler, ilgisini çeken ve genellikle uygun olmayan kelimeleri hafızasına kaydeder, sonrasında kaydettiği sözcükleri cümlelerinde kullandığında ebeveynler ve öğretmenler olarak şaşırırız.

Okumaya devam et “Kimse Benimle Konuşmuyor!”

Share