Çocuklar Yazarken Eğlensinler…

Her yaşın, her dönemin kendine has zorlukları var. İlkokulun aşılması gereken ilk zorluğu da kuşkusuz okuma-yazma öğrenmek. Özellikle bilgisayarların yaygınlaşmasıyla ekran ve tuşlar, kağıt kalemin yerini aldı. Hâl böyle olunca da yazı yazmak, özellikle de güzel, okunaklı bir el yazısına sahip olmak eskisinden de zor artık. Bu yüzden çocukların yazı yazmayı öğrenmelerini kolaylaştırmak ebeveynlere düşüyor. Okumaya devam et “Çocuklar Yazarken Eğlensinler…”

Share

Çocuğum Kitap Okumayı Neden Sevmiyor?

2En sık karşılaştığım sorulardan biridir “Öğretmenim bizim çocuk neden hiç kitap okumuyor?” sorusu. Böyle bir soru karşısında veliye ilk sorduğum soru; “Siz okuyor musunuz” dur?

Okumaya devam et “Çocuğum Kitap Okumayı Neden Sevmiyor?”

Share

3 Ay Boşum Kaygısız Başım

Öğretmen olmak öyle bilindiği üzere tatillerden ibaret değildir. Yattığın yerden para kazanmak hiç değildir. ‘Vay arkadaş, öğretmen olmak varmış!’ diyenlere gelsin.

Öncelikle iyi bir dinleyici olmalısınız. Ama öyle bir kerede bir kişiyi değil aynı anda 5 kişiyi birden dinleyebilmelisiniz ve de anlayabilmeli.

Gözlerinizi dört açmalısınız. En sağınızdakine bakarak konuşurken en solunuzdakinin ne yaptığını rahatlıkla görebilmelisiniz. Aksi takdirde kaşla göz arasında oluşabilecek hasardan tamamen siz sorumlusunuzdur. Bu, arkadaşının kulağına kalem batıran, kız arkadaşının saçını çeken, sandelyeden düşen, hatta ve hatta çantasını toplamış camdan kaçmaya çalışan haşere bir çocuğun kaşla göz arasındaki hamlesi olabilir. Yalan makinalarına ihtiyaç duymadan gözlerinin içinden anlamlısınız çocuğun samimiyetini. O, mevcut bir kusuru ‘Ben yapmadım’ diye inkar etmeye çabalarken, siz, doğrunun yolunu göstermeye çoktan başlamış olmalısınız.

Bitmek tükenmek bilmeyen şikayetlerine nezaketle ve sukunetle yanıt vermelisiniz. Aynı anda kendilerini %100 haklı gören farklı arkadaş gruplarına objektif yaklaşıp sağlıklı çözümler sunabilmelisiniz.

Vücut direnciniz yerinde olmalı. Aynı anda size sarılan 5 çocuğa karşı sapasağlam ayakta durabilmelisiniz. İyi uyumalı ve sağlıklı beslenmelisiniz. Zihniniz gelebilecek en dahi belki de en hain sorulara bile kolaylıkla yanıt verebilecek berraklıkta olmalıdır.

40 dakika içinde 25 farklı bedenin 25 farklı karakterin gösterdiği, 25 farklı tepkiye olağanca doğallığıyla karşılık vermelisiniz.

Hata yapmaktan korkanı cesaretlendirebilmeli, hırsına yenik düşeni gerektiğince törpüleyebilmeli, öfkesini kontrol edemeyeni tüm sevecenliğinizle ve sabrınızla kucaklayabilmeli, enerjisini durduramayanı kontrol altında ve hareketli tutabilmeli, kabuğuna saklanmışın saçlarına usulca dokunabilmeli, kalemleri arasında kaybolanın dikkatini kolayca çekebilmelisiniz.

Aynı soruya 10 dakika içinde en az 10 kez, isyan etmeden aynı şekilde yanıt verebilmelisiniz. Bir söylediğinizi herkes eksiksiz yapana kadar gerekirse 78 kez bıkmadan tekrarlayabilmelisiniz.

Hepsini içinizden gelerek, severek, keyif alarak yapıp bunun gerçekliğini tüm çocuklara hissettirebilmelisiniz. Ve tabi  tüm bunların yanı sıra; coğrafya, fen, matematik, İngilizce yani branşınız her ne ise, ansiklopedilerine yeni bilgiler koymayı da ihmal etmemelisiniz.

Tüm bilgi birikiminizi, becerinizi, yeteklerinizi kullanarak, herşeyden evvel iyi bir insan yetiştirmeyi amaçlayabilmelisiniz.

‘3 ay! Böyle tatil mi olur?’ diye yakındığınız günlerde de iyice dinlenmeli, bol bol okuyup öğrenmeli ve kendinizi yepyeni bir eğitim savaşına tüm kalkanlarınızla yeniden hazırlayabilmelisinizdir.

Böyledir.

Fatma EVİRGEN

İngilizce Öğretmeni

KALEV Eğitim Kurumları

Share